reklam alanı
BATI
ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI
TANZİMAT
DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
17. yüzyıldan itibaren hızla
gerilemeye başlayan Osmanlı İmparatorluğu, bu olumsuz gidişi durdurabilmek
amacıyla Avrupa’nın uygarlık, bilgi ve kültüründen yararlanarak; özellikle ordu
ile ilgili kurumlarda bazı yenilikler yapmıştır. 19. yüzyıldan itibaren de
devletin idare ve kültür kurumlarında, Avrupa örnek alınarak birtakım
yenilikler yapılmıştır. Bu yenilik hareketlerinden beklenen yarar sağlanamadığı
için I. Abdülmecit döneminde, devlet kurumlarının Batı esaslarına göre yeni
baştan düzenlenmesi gerektiği düşünülmüş ve yapılacak yeniliklerin ana
çizgileri 3 Kasım 1839’da Tanzimat Fermanı (Gülhane Hattı Hümayunu) adıyla
yayımlanmıştır.
![]() |
Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı |
Tanzimat Fermanı yayımlandıktan
sonra, son yıllarda eski niteliklerini yitiren medreselerin yerine, Avrupa’daki
eğitim kurumları örnek alınarak birçok yeni okul açılır: Darü’l Fünun
(Üniversite), Encümen-i Dâniş (Bilimler Akademisi), Mekteb-i Mülkiye, Dârü’l
Muallimât, Galatasaray Sultanisi vb.
Öte yandan, Avrupa’nın çeşitli
başkentlerine gönderilen büyükelçiler aracılığıyla Batı edebiyatından çeşitli
türlerde çevirilerin yayınlanmasıyla Türk okuru Batı edebiyatıyla da tanışır.
1832’de açılan “Tercüme
Odası”nda dil öğrenen gençler yanında, değişik alanlarda öğrenim görmek üzere
Avrupa’ya gönderilen gençlerin Batı edebiyatına ilgi göstermeleri sonucu, Divan
edebiyatından farklı bir edebiyat anlayışı ortaya çıkmaya başlar.
1860’ta İbrahim Şinasi ile
Âgâh Efendi’nin “Tercüman-ı Ahvâl” adlı ilk özel gazeteyi çıkarmalarıyla
Tanzimat Edebiyatı başlar. 1839’dan 1860’a kadar geçen süre Tanzimat
edebiyatının hazırlık dönemi olarak kabul edilir. Tanzimat edebiyatı kendi
içinde “birinci dönem” ve “ikinci dönem” olmak üzere ikiye ayrılır.
Tanzimat Edebiyatı 1. Dönem özellikleri için tıklayınız.
Tanzimat Edebiyatı 1. Dönem özellikleri için tıklayınız.
0 yorum:
Yorum Gönder